Selam Millet! 11.22.63 dizimizin 8. bölüm yorumunda size eşlik etmekten onur duyarım.
///Unutmayın, Bu yazı spoiler içermektedir.///
-Geçmiş, geçmemiş gibi
Bölüme suikast’i engellemeye çalışan esas çiftimizin koşuşturmacasıyla başladık. Tabii bu koşuşturmaca içerisinde geçmiş onları durdurmaya çalışmayı ihmal etmedi. Araba kazasından kurtuldular, ölen yakınlarını görmeleri gerçekten yorucuydu onlar adına.
-Suikast ve sonrası
Jake abimiz ve yengemiz suikast’i engelledi ve Lee’yi öldürdü fakat orada maviş yengemizi de kaybettik ki bu bizim için çok üzücü olmuştu. Jake’i suçlu göstermeye çalışan FBI’ın karşısında Jake’in eline mektup kozu geçer ve bunu iyi kullanan Jake suçsuz olduğunu ispatlar. Jake abimiz JFK’nin teşekkürünü de almayı ihmal etmemiştir. Ajan Hosty ile konuşması bu bölüme gerçekten damga vuran konuşmalardandı.(Bir Sherlock havası sezdik)
-Son
2016 ya dönen Jake’i mahvolmuş bir Amerika ve mahvolmuş hayatlar bekliyordu. Harry ile karşılaşan esas oğlanımız ondan öğrendiği bilgilerden bazıları şunlardı; 11 Eylül olayı ve Vietnam savaşı gerçekleşmemiştir. Tabii ki bunun yanında Harry’nin ailesi hakkındaki konuşmasında “Keşke bizi kurtarmasaydın, o benim babamdı.” Demesi Jake’in içini acıtmıştır. Jake geçmişe döner ve Başkan’ı kurtarmaz ve sadece Sadie ve Şapkalı Abimizle bir konuşma geçirir. Bu konuşmalar oldukça duygusal repliklere sahipti ve sırf bunun için dizi ekibine teşekkürü borç biliriz. Son olarak da günümüze dönen Jake Saide’nin katıldığı ödül töreninde onun aldığı yılın kadını ödülünü izler ve onunla bir dans etme şansı daha buldu. Dans sonunda Sadie ona “Ben seni bir yerden tanıyorum” der ve dizimiz bize biraz mutlu birazda buruk bir sonla veda etti…
Bu keyifli yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim…
