Film Önerileri

Ayla: Daughter of War

Oscar’a aday olması beklenen ama olamayan (kalbimizde Oscar aldı ama) son yılların en tecrübeli ve geniş oyuncu kadrosuna sahip bu filmde Çetin Tekindor, Altan Erkekli gibi ustalar, İsmail Hacıoğlu, Ali Atay, Murat Yıldırım, Damla Sönmez, Büşra Develi, Sinem Öztürk, Erkan Petekkaya gibi günümüzün popüler ve tercih edilen oyuncuları rol alıyor. Hatta genellikle 2.sınıf Hollywood filmlerinden tanıdığımız Eric Roberts bile filmde yer almış. Filmin yönetmenliğini ise Can Ulkay üstleniyor.

Filmin konusuna spoiler vermeden değinmem gerekirse,  1950 yılında Kore savaşında Süleyman Astsubay savaş alanında küçük bir kız çocuğu bulur. 5 yaşındaki bu küçük kız Korelidir, yetimdir. Astsubay kızı yanına alır ve ona Ayla adını verir. Ayla kısa sürede o kasvetli savaş ortamını biraz olsun aydınlatır ve birliğin neşesi haline gelir. Süleyman Astsubayla’da baba-kız gibi olurlar. Ancak sonunda birliğin Türkiye’ye dönme kararı çıkar. Ayla’yı yanına almasına izin verilmeyen Süleyman Astsubay artık kızı gibi olan Ayla’yı bırakmak istememektedir ama Kore kanunlarını aşıp kızı alamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman Astsubay, Ayla ile tekrar buluşmaya söz verir. kader bu ikilinin bir araya gelmesine tekrar izin verecek midir peki?

Filmin konusu genel olarak böyleydi. Şimdi gelelim filmin olumlu ve olumsuz kısımlarını inceleyelim.

Öncelikle filmin olumlu kısımlarına bir bakalım:

Film çok renkli, çok çeşitli bir film olmuş.Sizi sürekli duygudan duyguya sürüklüyor. Yeri gelince yüzünüzde tebessüm oluşturabiliyor, yeri gelince sizi heyecandan koltuğunuza yapıştırabiliyor , yeri gelince içinizi parçalayıp gözünüzü yaşla doldurabiliyor ve bence bunları kaliteli bir şekilde yapıyor.

Oyuncular, oyunculuklar oldukça başarılıydı. Herkes rolünün hakkını vermiş, kimse sırıtmamış diyebilirim. Özellikle değinmek istediğim oyunculuk ise Ayla rolündeki Kim-Seol. Dünyalar tatlısı bu küçük arkadaşımız, her gözüktüğü sahnede şirinliği ile yüzünüzü güldürüyor ve oyunculuğu da gerçekten başarılıydı, yolu çok açık gibi gözüküyor. Ayrıca Ali Atay hep bir Mecnun ya, görünce istemsizce tebessüm ediyor insan.

Filmin konusu, hikayesi güzeldi. Zaten yaşanmış bir olayın kurgulanması biliyorsunuz. Tarihimizde Ayla hikayesi gibi belki bir sürü şanlı hikaye, olay, yaşanmışlık var. Artık bunları güzel şekilde işlemeye başlamamız gerekiyor.

Bir dönem filmi de olan Ayla’da 1950 dönemi oldukça başarılı yansıtılmış. Az ama öz olan çatışma sahneleri de bence oldukça doyurucu olmuş. Bu bir savaş filmi değil en nihayetinde.

Filmin olumsuz kısımlarına değinmemiz gerekirse;

Film de çok hızlı bir geçiş var, böyle anlam veremediğimiz hızlı bir geçiş. Hani bir şeyler eksik sanki, boşluklar var gibi.

Filmin birinci yarısı ile ikinci yarısı arasında bariz bir fark var. İkinci yarı yani günümüzde geçen kısımlar biraz durağan olmuş, pek iyi işlenmemiş gibi geldi bana.

Bir kaç tarihsel hata var, bunlar olmasa çok daha iyi olabilirmiş.

 

Yani sonuç olarak diyebiliriz ki film eksikleri olsa da aslında olmuş bir film. Bu filmin varlığının da Türk sineması ve Türk sinemasının gelişimi için de oldukça önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. IMDB’de 9.1 puan aldığını da belirtmek isterim. Bence kesinlikle başarılı ve izlenmesi gereken bir film. Hikayesi en taş kalplilerin bile kalbinin olduğunu hatırlatmasını sağlayabilir çünkü. Yani izleyin derim.

 

Yorum Yap
1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
(2 oy, ortalama: 5,00, 5 üzerinden )
Loading...

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

En Popüler Yazılar

Sosyal Eleştiri olarak sizlere dizi film oyun vb. birçok kategoride eleştiriler ve öneriler sunuyoruz. Bununla kalmayıp hayattan tecrübeler ve günümuz medyasından birçok gelişmeyi de sizlere aktarıyoruz.

Copyright © 2017 Sosyal Eleştiri. Created byPYLOP

To Top