Bölüm Hakkında:
Dizinin belki de en önemli flashback sahnesi bu bölümde yaşandı diyebiliriz. Vartolu İdris’in oğluymuş. Bir nebze aynı kanı taşıdığı Selim ile bu bölüm biraz atışsalar da Selim’in onun hala Çukurda ki gözü kulağı olduğu gerçeği değişmedi.
İdris ve Yamacın sohbetleri duygusal olmasının yanında gerçekten Türk dizi tarihinde ki en güzel 5 felsefik ve edebiyat dolu sahneler arasına girer demedi demeyin. Fakat İdris Baba üzgün en güvendiği adamı İsa hain çıktı. Adeta bir itirafçı rolüne bürünen İsayı ise Selim bitirme işini üstlenmiş, bir maniple konuşması ile halletmiştir.
Öten ötene kardeşim bu nasıl çetecilik nasıl aileye bağlılık herkes karaktersiz. Ya biz Ezel ile büyüdük arkadaşım lütfen diziye biraz adamlık yüklemesi yapılsın. Sırf Selim’in hain olacağını bulacağız diye bütün karakterler halk gözünde hain olacak demedi demeyin.
İkinci eleştirim de şu şekilde; Kahraman’ın deposundaki neden her şey boş biraz daha dekor konabilirdi abi sonuçta Ay Yapım yani yeterli bütçe ve teknik kapasitenin olduğunu düşünüyorum.
Teori:
Avukat Beyefendi’nin(karakter belli değil) adamı Selim ve Vartolu ona çalışıyor. Şimdi buraya dikkat edelim ne kadar Avukat’ı gördüysek de Beyefendiden haberimiz yok acaba bu role hangi üstat oyuncu gelir? Benim düşünceme göre 2, 3 bölüme kadar Vartolu’dan asıl kötü rolünü üstlenmeye gelir.
İlerleyen bölümler de Vartolu’yu hataya zorlayacak bir hamle de bu bölümde öğrendiğimiz gizli aşkı Saadet olabilir. Geçen sene İçerde de böyle sahnelere denk gelmiştik. Yamaç Saadet’i kullanıp Vartolu’ya bir oyun yaparsa şaşırmayalım.
Bu teori biraz sallama olabilir ama gene de söylemek istiyorum. Bölüm sonunda Aliço’nun dürbünlü silahı eline aldığını gördük. Asker de keskin nişancı olduğunu da öğrendiğimiz Aliço ne Emmi’yi ne Paşa’yı vurmayacak fakat Yamaç ilerleyen bölümler de ona bir araştırmacı çöpçü rolünden fazlasını verebilir.
