“Bu yazı birazcık spoiler içermektedir.”
Yeni yıla girdiğimiz bu günlerde sizlere biraz geç kalınmış bir eleştiri ile merhaba demek istiyorum. Dunkirk açık ara 2017’nin en iyi filmi desek yalan olmaz. Son 10 yılın belki de en ciddi savaş dönemi filmlerinden olan Dunkirk mütevazi bir oyuncu kadrosuna sahip. Şarkıcı Harry Styles, yardımcı oyuncu oscarlı usta oyuncu Mark Rylance’ı kadrosunda bulunduran Dunkirk’in 2 de yıldızı var ki bunları hepimiz çok iyi tanıyoruz; Tom Hardy, Cillian Murphy.
Film 2. Dünya Savaşı’nın kaderini belirleyen olaylardan biri olan Dunkerque Tahliyesi’ni konu ediniyor. Peki ben bu filmi neden bu kadar övdüm birazda ona değineyim. Öncelikle muhteşem bir prodüksiyona sahip olduklarını belirtmem gerekiyor, 100 milyon dolar harcanan bu yapım gişede kendini 5’e katlayarak rüşdünü ispat etmiştir. Bu kadar ağır bir konuyu 1 saat 40 dakika da bizlere çok iyi anlatıp hem seyir zevki verip hemde duygusal anlamda seyirciye ulaşmak gerçekten Nolan’ın elinden çıkan bir filmde olurdu.
Şu yukarıda ki adama iyi bakın, kendi askerlerini tahliye ettikten sonra görevinden çekilebilir evine dönebilirdi fakat o her ne pahasına olursa olsun Fransız askerlerini de evlerine göndermek için beklemeyi tercih etti. Filmin açık ara en duygusal sahnelerinden biriydi.
Daha iyi ne olabilirdi ?
Keşke o Fransız çocuğun kimliğinin açıklandığı sahne de daha bir arbede veya çocuğun duygusal bir konuşması ortamı daha da etkiye bilirdi. Sanki üstü silik kalmış gibi oldu.
Tamam görüntü yönetmeni değiliz laf yiyebiliriz ama savaşın hava da devam eden kısmında ki sahnelere biraz daha yakım çekim yapmak seyir zevki açısından daha iyi olabilirdi.