Geldi çattı Oscar zamanı, bu sene hem sitede hem de podcastlerde Oscar adaylarını konuşup yazmaya çalışacağım. Biraz karışık gidebilirim o yüzden filmler özelinde eleştiriler yaparken ara ara da Oscar yorumlarında bulunacağım. Bugünkü filmimiz “Elvis” benim son zamanlarda en çok etkilendiğim müzikal filmlerden biri oldu. Oyunculuğuyla, kurgusuyla çok acayip bir iş olmuş gerçekten. İsminden anlaşılacağı üzerine film, Rock ‘N’ Roll müziğin kralı” Elvis Presley’nin hayatını konu ediyor.
Elvis’in dansına insanların ilk tanık olduğu an ve o sırada ki seyirci tepkileri muhteşemdi. Özellikle müziğin ve dansın ritmini bu kadar iyi yansıtmak çok başarılı. Konser anı yakın plan çekimler ve slow motion sahneler aşırı hoşuma gitti. Uzun zamandır bu kadar etkilendiğim bir sahne olmamıştı. Bu tarz biyografi, müzikal filmlerde ses efektleri ve seçilen müziğin sahnelere olan uyumu çok önemlidir. Bence Elvis’de bu işi Bohemian Rhapsody, Judy gibi filmlere göre çok daha iyi yapmışlar. Öte yandan split sahneler de çok zamanında kadraja giriyor beğendiğim yönlerinden biri de kesinlikle buydu. Bir parantez de görüntü yönetmenliğine açmak lazım gerek vhs, siyah beyaz gerekse günümüz çekimleri çok iyiydi. Kostüm ve mekanların filmin ritmini arttırdığı da bir gerçek. Dönemin farklı sanatçılarını görmekte ne güzel geldi ya.
Tom Hanks ve Austin Butler bence çok iyi bir ikili olmuşlar. Tom Hanks’in eski filmlerine göre çok ayrı özel bir karakteri oynaması da beni sevindirdi. Onu böyle alengirli bir karakterde izlemek gerçekten çok keyifli. Austin Butler Elvis’i oynamak yerine sanki canlandırıyor gibi geldi bana. Sadece parçaları seslendirirken değil insanlarla konuşurken ki jest ve mimikleri, attığı bakışlar sanki her şeyiyle yaşıyor gibi Elvis’i. Normalde “narrator stili” denilen yaşanacak yada yaşanmış olayların anlatıldığı, biz filmi izlerken bize ekstra bilgileri dış ses olarak verip ekstra sahne eklenmeyen bu yöntem benim her zaman hoşuma gitmez. Ama bu filmde buna çok çabuk ısındım. Bu kısmı Austin Butler’ı tekrar övmeden geçmeyeyim gerçekten sahne şovlarına o kadar iyi çalışmış ki gidip Elvis konserlerinin eski kayıtlarına baktığınızda ne kadar benzediğini fark ediyorsunuz.
Elvis’in insan haklarına ne kadar önem veren, siyasi olaylar karşısında da tepkisiz kalmadığını da görüyoruz. Özellikle o dönemin gerginliğinde beyaz siyah fark etmeksizin herkesi kucaklaması, müziğinin içine alması bence çok güzel bir duruş. Ve film boyunca bunu da görüyoruz. Özellikle siyahi müziğine karşı çıkılan bir dönemde B.B King ile eğlendikleri gece ve fotoğraflarının gazatelere çıkışı çok güzel kurgulanmış içten bir sahneydi.
Özetle Elvis çok farklı tatta, izlemekten büyük keyif alacağınız bir film olmuş. Özellikle benim gibi dönem filmlerini seviyorsanız Elvis tam size göre. Bence böyle dünyaya mal olmuş efsanelerin filmleri yada dizileri de bu kadar iyi yapılmalı. İyi Seyirler…