Konumuz NBA yazı dizisinin üçüncü bölümü ile karşınızdayız. Bu hafta NBA oyuncularının göze fazla gelen istatistiklerinin sebeplerini tartışacağız. Kemerlerinizi bağladıysanız başlayalım.
Biliyorsunuz Russell Westbrook geçen sezon triple double rekorlarını alt üst etti. Bir sezonda 42 triple double yaparak Oscar Robertson’a ait 41 triple double rekorunu geçti ve zirveye çıktı. Geçen sezon 31.6 sayı ortalaması yapmıştı. Keza Harden geçen sezon 29.1 sayı ortalaması tutturmuştu. Bu sezon ise 31.3 sayı ile oynuyor. Bu istatistikler çok etkileyici istatistikler olsa da bana biraz suni gibi geliyor. Tabi ki bu Harden’ın, Westbrook’un çok yetenekli oyuncular olduğu gerçeğini değiştirmez yanlış anlamayın sakın. Benim bahsetmek istediğim şey NBA’in oldukça yumuşamış olduğu gerçeği. Basketbol bana hep fiziğe ve mücadeleye dayalı bir oyun olarak gelmiştir. Basketbolu biraz da öyle gördüğüm için sevdim. Jordan zamanına yaşım yetmese bile o dönemin maçlarını ve çekişmelerini izlemek bana hep çok zevkli gelmiştir. Rekabetin ve sertliğin üst düzeyde olduğu dönemler. Detroit’in Bad Boys dönemleri, içeri penetre edip sayı bulmaya çalışanları kelimenin tam manasıyla dövüp geri yolluyorlardı. Chicago’nun belalı çocuğu Dennis Rodman, Dikembe Mutombo gibi oyuncular sert savunmaları ile o dönemlere damga vuran isimler olmuştu. Zaman geçtikçe basketbolun oynanma biçimi de değişti ve bununla beraber doğal olarak savunma biçimleri ve sistemleri de değişti ve yumuşadı. Faul almak kolaylaştı. Oyuncuların istatistiklerini artıran en önemli etkenlerden biri de serbest atışlar olmaya başladı.
Ufak bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Yani konuyu oraya bağlamaya çalışıyorum bir saattir de girmeye zemin arıyorum. Bence, Michael Jordan’ı G.O.A.T (Greatest all of time – Tüm zamanların en iyisi) yapan etkenlerden birisi de aslında oynadığı dönemdi. O sert savunmalara rağmen 30.1 genel kariyer ortalaması tutturmasından bahsediyoruz. Tabi ki Jordan’ın dillere destan hırsı ve kararlığı da bunda büyük rol oynadı (Flu game olayı bunun büyük bir örneği) ama dönem direkt olarak büyük bir etmendi. Bugün Harden, Westbrook gibi isimler o dönemlerde, o savunmalara karşı oynasalardı gene aynı istatistiği tutturlar mıydı ya da Jordan bugün basketbol oynasa her sezon ne kadar ortalama yapardı bunları gerçekten merak ediyorum ama ilk soruya cevabım sanmıyorum olurdu. Yazının başında dediğim gibi bu Harden’ı, Westbrook’u, Durant’i ya da diğerlerini kesinlikle kötü oyuncular yapmaz. Hepsi günümüz basketboluna yön veren, oynadıkları basketbol ile bize şölen yaşatan oyuncular. Sadece Jordan’ın gerçekten ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu ve G.O.A.T lakabını sonuna kadar hak ettiğini gösteren bir kaç şey sundum size. Belki de pota altı oynamayı seven benim günümüzde pota altı oyuncularına verilen önem azalıp, pota altı oyuncularının oyuncu profilinin değişmesinden dolayı geçmişe duyduğum özlemdir.(Off ne edebiyat kasmışım bea)
Bu hafta yazımızda genel olarak Jordan’dan, istatistiklerden ve daha nice konudan bahsettik, değindik. Sizde kendi fikirlerinizi ve gelecek hafta hangi konuyu işlememizi istediğinizi yorumlara belirtebilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere…
