Film Eleştirileri

Merve Kült (2023)

Netflix, Netflix, Netflix… Bazen ben mi çok ön yargılı olmaya başladım acaba Netflix’e karşı diye düşünmeden edemiyorum. Zamanında Mindhunter, Marriage Story, Irishman gibi işleri yapan, birçok işe sadece publish kısmında bile olsa katkıda bulunan Netflix’in, özellikle Türkiye de bu kadar ucuz yapımları fonlaması günden güne canımı sıkıyor. Piyasanın kodlarına göre yapıldığını ve sadece Netflix markası altında zaten her içeriğini popüler hale getirebilecek bir gücün estetik kaygısı olmamasını anlıyorum. Ama bunu kabullenmekte zorlanıyorum… Gerçekten Boğa Boğa, Terzi, Hakan Muhafız vb. birçok ucuz işe bir yenisi daha eklenmiş diyebilirim. Konumuz Merve Kült…

Merve Kült, son zamanlarda alışageldiğimiz hiç senaristini yormayan daha önce yazılmış bir kitabın uyarlaması olarak karşımıza çıkıyor. Ceylan Naz Baycan’ın Merve Kült-Bir Çöküş ve Diriliş öyküsü adlı romanından uyarlanan film başlığı da sert girdiğimden anlayacağınız kadarıyla çok sevdiğim bir iş olmadı. İlk olarak şu senaryo kısmına biraz değinmek istiyorum. Abi gerçekten bizim ülkemizde hiç mi farklı bir senaryo fikriyle gelinmiyor? Yada daha önce yazılmış kitaplar olmasa biz sinemaya içerik üretemeyecek miyiz? Özellikle pandemi gibi bir şeyin yaşandığı bir dönemden sonra hiç mi yaratıcı fikir çıkartamıyoruz? Ya da pek tabii bu fikirleri Netflix fonlamak istemiyor ve bize böyle saçma sapan işler seyrettiriyor. Hayır kitap uyarlaması dediğimiz işte bile, öyle bir eksiklik var ki bu kadar samimiyetsiz diyaloglar ve duyguyu aktarmayan sahneler yazılır. Belki de en başta belirttiğim gibi adamların hiç duyguyu seyircisine aktarmak gibi bir derdi yok tek beklentileri havalı sahne geçişleri ve müzikle bir delikanlıyı kızın gözüne sokmak. Keşke deliler gibi paralar yatırılan şu prodüksiyonlarda biraz estetik ve edebi kaygı da görebilsek ama neyse…

İşin oyunculuk kısmına değinmek gerekirse gayet tecrübeli Ege Aydan, Ferit Aktuğ, Zuhal Olcay gibi isimlerin olmasına rağmen ben başroller dahil kimseyi çok fazla beğenmedim. Arif Pişkin ve Ferit Aktuğ’un karakterleri ile olan uyumları sadece hoşuma gitti. Tabii onlar da yan hikayelerin izin verdiği kadar azca görebildiğimiz kişilerdi. Böyle görece iyi bir kadronun içinde bulunduğu işin daha farklı olmasını beklerdim, yalan yok. Öte yandan Ahsen Eroğlu ve Ozan Dolunay başrollerdeydi, ikili sahnelerindeki enerjileri bana çok geçmedi bu film bazında oyunculuklarını çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Fakat Ahsen Eroğlu’nun jest ve mimikler konusunda gerçekten başarılı bir aktör olduğunu da belirtmeliyim. Bence altı dolu metinlerle yazılmış bir rolde bambaşka bir performans seyredebiliriz ondan.

Filmin yönetmeni Cemal Alpan aynı zamanda Rüyanda Görürsün adlı Prime Video işini yapan abimiz. Bence kafasındakini filme aktarmakla ilgili çok problemi olmayan ama çok fazla da etliye sütlüye karışmadan samimi bir iş yapıp bitirmekle uğraşan biri gibi geldi. Bunu yönettiği iki filmi de izleyen biri olarak söylüyorum. Hitap ettiği bir kitle kesinlikle var, bence bu kitle Disney+, Netflix vb. platformlarda sadece iki saatimi doldurayım herhangi bir karakterin derinliğiyle uğraşmayayım modunda olan kişiler. Üzerine çok fazla yazıp çizeceğim bir iş olmadığı için ben özetle beğenmediğimi söylemeliyim. Tabii ki film kültürü farklı olan bazı insanlara hitap edebilir ama hikaye ve senaryo işine dikkat etmeyi seven insanların da birinci saatinde filmi ilerleterek bitireceğini düşünüyorum.

1 Comment
1 Yıldız2 Yıldız3 Yıldız4 Yıldız5 Yıldız
(1 oy, ortalama: 5,00, 5 üzerinden )
Loading...

1 Comment

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

En Popüler Yazılar

Sosyal Eleştiri olarak sizlere dizi film oyun vb. birçok kategoride eleştiriler ve öneriler sunuyoruz. Bununla kalmayıp hayattan tecrübeler ve günümuz medyasından birçok gelişmeyi de sizlere aktarıyoruz.

Copyright © 2017 Sosyal Eleştiri. Created byPYLOP

To Top