Yönetmenliğini John R. Leonetti‘nin yaptığı ve kitaptan uyarlanan bir Netflix filmi olan the Silence adı gibi sessiz bir film.
Filmin kitaptan uyarlanıyor olması kurgusunun filmi çekilebilir düzeyde olduğunun bir göstergesi ancak tipik, gerilim içeren yaratık filmlerinde olan tüm klişe sahneleri içeriyor olması izlerken sırada ne ile karşılaşacağınızı anlamanıza sebep oluyor. E bu da sürprizsiz bir film demek… Öyle ki olası bir kaos ortamında ortaya çıkan ‘dindar!’ insan gruplarının varlığı akla direkt olarak Stephen King kurgularını getiriyor.
Oyunculardan Miranda Otto oyunculuk yeteneğini gösterse de ‘Chilling Adventures of Sabrina‘ dizinden tanıdığımız Kiernan Shipka ve Şeytan Marka Giyer, Açlık Oyunları gibi filmlerden tanıdığımız Stanley Tucci çok sıradan oyunculuklar sergiliyor. Karakterleri tam olarak yansıtamadıkları aşikar ancak bu filmden bahsetmemin başka bir nedeni var.
“Sessizlik!”
İşitme engelli birinin hayatının nasıl olabileceğini, ailesinin onun hayatına nasıl adapte olduğunu gösteren bir yapım olması filmin pozitif tarafını oluşturuyor. İşaret dilinin filmin merkezinde yer alan iletişim türü olması da cabası. Filmi izlettiren temel unsur kusurların aslında kazanç olabileceğini göstermesi ve farklı bir bakış açısı sunmasıdır. Bunu aktarmayı ise insanların fazla sıkılmadan okuyabileceği ya da izleyebileceği bir tarzda kurguyu sunarak başarıyorlar.
Boş zamanınız varsa ve koşmalı, kaçmalı, hayatta kalmaya çalışmalı bu yapımı izleyebilirsiniz. İzlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.
Sevgiler.