The Walking Dead 8.sezon 14.bölüm yazımızla karşınızdayım. Yazıya geçmeden tekrardan uyarımı yapmak istiyorum, bu bir eleştiri yazısı olduğu için spoiler içermektedir.
Bölüm Hakkında:
Bu bölüm genel olarak diyaloglarla geçen, yer yer aksiyon sahneleri barındıran, entrikalar ve yalanlarla süslenen, bir miktar da gizem içeren garip bir bölümdü diyebilirim. İzlerken keyif aldığım dolu bir bölüm olmuş ama onu söyleyebilirim.
Dizinin açılışında Jadis’in(Çöpçü Kraliçesi) saldırıdan nasıl kurtulduğunu görmüş olduk. Aslında ben onu bilerek öldürmediler sanıyordum, her şeyini elinden aldık seni bıraktık şeklinde yaşattılar falan ama değilmiş. Bulsalar öldüreceklermiş yani. Akıllıca bir hareketle kendini kurtarmasını bilmiş ama.
İlginç bir şekilde geçtiğimiz bölümlerde Tara, Dwight’ın ölmesini, Daryl ise yaşamasını isterken işler tersine döndü diyebiliriz. Bu sefer Tara haklı ama Daryl nefretinden dolayı gerçekleri görmüyor. Bakalım, Dwight’ın yolu bir daha bizim grupla kesişirse ne olacak, ölecek mi kalacak mı? Merakla bekliyoruz.
Bence dizinin en ilgi çekici ve sonunda en büyük gizem barındıran sahnesi Negan ve Jadis sahneleriydi. Negan’ı eli kolu bağlı, yerde yatarken görmek benim için şaşırtıcı olduğu kadar üzücüydü çünkü Negan gerçekten muazzam bir karakter ve her zaman dediğim gibi tepkileri, oyunculuğu, hal hareketleri ile diziyi kesinlikle o götürüyor diyebilirim. Jadis’in Negan’ı o arabalı zombiye öldürteceği yada Lucille’i yakacağını düşündürdüler bize ki Negan çenesini iyi kullanmayıp, resimleri yakmakla tehdit etmeseydi sanırım yapacaktı da ama kafama takılan nokta resimler niye orada sorusuydu ve Negan o şekilde meşaleye nasıl erişti? Tabi ki bölümün ve sezonun en büyük gizemi helikopter gizemiydi sanırım. Helikopter ne alaka? Kimin helikopteri? Jadis ile bağlantısı ne? Hepsi cevaplanması gereken sorular ve yine sıkıcı bir TWD sezonunda ekmeğini yiyecek malzeme buldular. Bu arada Negan’ı son dönemlerde (Carl’ın ölümüne tepkisi, biz insan öldürmeyiz kurtarırız felsefesi, bu bölümde Jadis’e benimle gelebilirsin, her şey bitmedi, benim yolumdan gel tiradı) yaptığı sempatik hareketlerle seyircinin gözünde sempatik bir hale getirmeye çalışıyorlar gibi bir izlenim oluştu bende ama ilerleyen bölümlerde daha net çıkar kokusu bakalım.
Morgan ve Carol’ın Hilltop’tan kaçan Saviorları aramaya çıktıkları sahnelerde gördük ki Morgan cidden delirme evrelerinde. Sürekli gaipten insanlar görmesi falan normal değil. Ayrıca felsefesinin tam anlamıyla tersine dönmesi, yani her can değerlidir derken hepsini öldürmeliyim moduna geçmesi dizide ne oldum deme ne olacağım de sözünün tam anlamıyla diziye hakim olduğunu gösteriyor. Gerçi evet öyle bir dünya’da aynı kalabilmek, normal kalabilmek gerçekten zor. Carol’ın psikopat velet Henry’i bulalım demesi ama Morgan’ın hayır artık kimsenin ölmesini izlemek istemiyorum ben hepsini öldürmeye gidiyorum demesiyle Carol, Henry’nin peşinden, Morgan ise kaçan Saviorların peşinden gitti ve ayrıldılar.
Morgan’ın Rick ile karşılaşması ise olayı daha ilginç kılıyor. Ne ara Hilltop’tan çıktın ne ara karşılaştınız be abi. Gerçi artık bunlara dikkat etmemek gerekiyor izlerken. Saviorlara yakalanmaları da garip oldu ama değinmiyorum bile. Bu arada Saviorları birlikte yaşayabiliriz, bana güvenebilirsiniz, bir erkeğin sözüne tiradı atarak kendini kurtarması, en azından Saviorların aklını karıştırması güzel taktikti ki Rick bu ikna etme işini gerçekten iyi yapıyor. Morgan’ın bağırarak zombileri oraya çekmesi de güzel bir taktikti çünkü panik ortamı yarattı. Gelgelelim benim hoşuma gitmeyen yere ki birlikte yaşayabiliriz dediğin Saviorları, ki bir tanesi senin hayatını kurtardı, öldürmek hoş olmadı. Carl, barış istemişti, her şey bittikten sonra bir arada yaşayabilirsiniz demişti ama Rick bu ütopyayı baya yok etti. Negan ve Rick karakterleri sanki karakter değişimi yapmaya başladılar gibi ya. Rick gittikçe antipatik bir görüntü çizmeye başlarken Negan sempatik hale gelmeye başladı, hoş. Göreceğiz bakalım. Bu arada Morgan’ın sonunda şu Henry’nin abisi Ben karakterini öldüren uzun saçlı antipatik elemanı öldürmesiyle içimin yağları eridi. Adam sonunda öldü ya.
Carol’ın Henry’i bulması ve Hilltop’a götürmesi bizi bir nebze olsa da sevindirdi ve Carol’ın terminatör halinden çıkıp anaç hale gelmesi az çok mutlu etti. Ezekiel’la yakınlaşmaları da hoş bence.
Son olarak iki önemli sahne vardı. Negan arabayla Sanctuary’ye(Negan’ın mekanı) dönerken ormanda kimi gördü ve atla dedi, bu gerçekten büyük bir gizem. Ben ya Gregory ya da şu Dwight’ın hain olduğunu bilen sarışın hatun diyorum. Bu arada Sanctuary’ye vardığında geldiğimi kimseye söylemeyin, sürpriz olsun minvalindeki hareketleri süperdi. Simon’ı gerçekten sıkıntılı zamanlar bekliyor diyebilirim. Son olarak ise Daryl ve Rosita’nın mermi atölyesini bulmaları ve gözlemelerine değinelim. Daryl’ın makineleri ve burayı yok etmemiz gerek demesinden sonra Rosita’nın mermi yapanı ortadan kaldırmamız gerek sözüyle Eugene’nin de bileti kesildi sanırım. Yalnız Eugune karakterine ne olacak onu gerçekten merak ediyorum.
Evet arkadaşlar bu bölüm hakkında genel olarak öne çıkan şeyler bunlardı. Dediğim gibi dolu dolu bir bölüm olduğu için baya konuşacak şey çıktı hakkında. Oldukça fazla gizem barındırdı içinde ki helikopter mevzusu ve Negan’ın arabaya kimi aldığı soruları gerçekten merak uyandıran sorulardı. Sizde bu sorulara kendinizce cevaplarınızı, teorilerinizi ya da yazı ve dizi hakkındaki görüşlerinizi yorumlara yazabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere.