Yönetmen: Krzysztaf Kieslowski
Oyuncular: Juliette Binoche, Benoit Regent
Yapım yılı ve ülkesi : 1993 Fransa, Polonya ve İsviçre
Üç renk üçlemesinin ilk bölümü olan ” Mavi” özgürlük kavramı üzerinde düşünmemizi sağlıyor. Üçlemenin diğer filmleri ise Beyaz ve Kırmızı’dır. Üçleme hakkında ufak bir önbilgi verecek olursak ; Kieslowski filmlerin çağrıştırdıkları konular sayesinde Fransa bayrağına atıfta bulunmuştur. Dolayısıyla da doğrudan Fransız ihtilalinin temel 3 ilkesini çağrıştırmaktadır ; Eşitlik, Özgürlük ve Adalet.
Filmin ana karakteri Julie kocasını ve beş yaşındaki kızı Anna’yı bir trafik kazasında kaybetmiştir. İçinde bulunduğu bunalımı yaşanmışlıklardan uzaklaşarak aşmaya çalışmaktadır. Öncesinde ölüm acısını yine ölümle çözmek ister ama intihar etmeyi başaramaz. Evindeki tüm eşyaları satıp, kendisine aşık olan Oliver’ı kendinden uzaklaştıran Julie çocuksuz bir apartmana taşınıp hiçbir şey yapmadan yaşamayı tercih eder. Yaşanmışlıklardan dolayı dostluğu, aşkı , sevgiyi istisnasız insanları aldatan kavramlar olarak görmektedir. Aynı zamanda bu kavramları zamanı geldiğinde patlayıp insana ancak acı veren bir kurum olarak düşünmektedir .
Tek arzusu özgürlük ve yalnızlık. Fakat tüm çabalarına rağmen yaşadığı acının kuvvetinden dolayı bir türlü geçmişe sünger çekemez. Özgürlüğe daimi olarak kavuşmak hiçbir zaman mümkün değildir. Çünkü bizi biz yapan tek şey yaşanmışlıklarımızdır.
Aslında bunu yapmayı gerçekten istemedi Julie ; evden taşınırken mavi çanı yanına alması, onu yeni yaşamına dahil etmek istemesi ve yeni evinin salonunun tam ortasına asarak anılarını hatırlayışını isteseydi yok edebilirdi. Unutmanın imkansızlığı bu denli güzel bir anlatımın yanı sıra müzikleriyle de vurgulanıyor filmde.
Mavi’nin senaryosunu yazarken gençlik yıllarına ait bir anısından yola çıkmıştır Kieslowski. Yol kenarında otostop çekerken yanından hızla geçip giden bir arabanın ardından ” Cehenneme git!” diye bağıran ve arabanın biranda devrilip, şoförün ölmesine tanık olan Kieslowski yaşadığı bu olayı hiç unutmamış, sadece Mavi’nin senaryosunda değil, ” Sonsuz” filmininde bir sahnesinde aynı durumu kullanmıştır.