Evet arkadaşlar, bugün yeni bir yazı ile sizlerleyim. Yukarıdaki çocuğun kim olduğunu merak ediyorsunuzdur hemen açıklayayım: Keaton Jones. Annesiyle konuştuğu bir video annesi tarafından internette yayınlandı. Video da okulda kendisine yapılan zorbalıklardan, bunun ona nasıl hissettirdiğinden annesine bahsediyor ve bir süre sonra gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başlıyor. Bir çocuk için oldukça zordur, biliyorum çünkü ilkokul çağlarımda bende bu kadar olmasa da zorbalığa maruz kaldım diyebilirim. Kilolu bir çocukluk dönemi yaşadığım için alaylara, sözlü saldırılara maruz kalmıştım. Yani, Keaton’ın hislerini az çok anlayabiliyorum. Bu yüzden bugün büyük problemlerden biri olarak gördüğüm zorbalık hakkında yazmaya karar verdim.
Zorbalık, farklı olanların ya da güçsüz olanların üstünde güç kullanarak, tehdit, korkutma veya zorlama ile fiziksel, psikolojik olarak üstünlük kurma çabası olarak tanımlanabilir. Zorbalık hayatımızın her alanında var. Özellikle ilkokul çağlarında çok fazla yaşanıyor. Bilirsiniz, ilkokul çocukları biraz daha acımasızdır çünkü doğru ve yanlış kavramları o çağlarda tam olarak oturmuyor, oturmamış olabiliyor. Ebeveynlerin kesinlikle ama kesinlikle çocuklarına zorbalığın yanlış bir şey olduğunu ve zorbalık yapmamaları gerektiğini öğütlemeleri ve onları bilinçlendirmeleri gerekiyor. Ebeveynlerin bir çoğunun “aman işte yapar” ya da “arkadaşlarıyla şakalaşıyor işte” mantığında olaya bakmaları gerçekten çok yanlış çünkü zorbalık, zorbalığa uğrayan çocuklarda çok derin yaralar açabiliyor. Keaton, gerçekten yaşından büyük bir olgunlukla karşılamış durumu ama çoğu çocuk uğradığı zorbalık yüzünden kendini dışarı kapatıp asosyal bir bireye dönüşebiliyor, insanlardan korkan bir birey haline gelebiliyor en kötüsü de fiziksel olarak kendine zarar vermeye çalışıp intihar dahi edebiliyor. Bunun dışında bu çocuklar insanlardan soğuyup psikopat haline de gelebiliyor, başkalarına da zarar verebiliyor. Bu yüzden gerçekten üstüne düşülmesi ve eğitim verilmesi gereken bir konu.
İş lise çağları ve sonrasındaki döneme gelince, işler biraz daha korkunçlaşıyor. Doğru ve yanlış kavramını bilen, aklını kullanabilen ve empati yapabilecek kapasitedeki bireylerin sırf kendilerinden daha farklı veya zayıf diye başka bireylere üstünlük sağlamaya çalışması, ezmesi ve aşağılaması kesinlikle üzücü ve kabul edilemez bir durumdur. Zorbalık yapan kişiler genellikle bunu üstün olduklarını, güçlü olduklarını kanıtlamak için yaparlar. Farklı ve zayıf olanları seçerler. Aslında bu tamamen özgüven eksikliği ile ilgili bir konu. Zorbalık yapanlar kendi özgüven eksiklerini ve düşük seviyelerini, başkalarını düşürerek kapatmaya çalışırlar. Kendi eksiklerini başkalarının eksiklerini açığa çıkararak kapattıklarını zannederler ama aslında kendilerini daha aşağılık bir hale getirmekten başka bir işe yaramaz.
Yazımı bir takım mesajlarla bitirmek istiyorum: Zorbalığa uğrayanlar, ayağa kalkın arkadaşlar. Susarak, durarak hiçbir yere varamazsınız. Karşı koyun, çünkü biliyorum ve sizde içinizde fark edeceksiniz ki siz daha güçlüsünüz. Zorbalık yapanlar ise yapmayın. İnsanları farklılıklarından, sessizliklerinden dolayı ezmeye çalışmayın. Gün gelir zamanında zorbalık yaptığınız kişiye muhtaç kalırsınız. Hayat bu karşımıza ne çıkaracağı hiç belli olmuyor. Hayat böyle şeyler için çok kısa, farklılıkları kabullenin, insanları sevmeyi öğrenin, hayatın çok daha güzel ve yaşanır olacağını göreceksiniz…