Netflix’in İstanbul’un Fethi belgeseli görücüye çıktı. Yönetmenliğini Emre Şahin’in yaptığı belgesel dizisinin kadrosunda Tuba Büyüküstün, Birkan Sokullu, Cem Yiğit Üzümoğlu ve Damla Sönmez gibi isimler bulunuyor. Aynı zamanda ilk Türk Netflix belgesel dizisi de olduğunu belirtelim.
Şimdi gelelim iyi kötü yanlarına. Öncelikle çok fazla belgesel tüketen biri olduğumu söyleyebilirim, müzik, tarih, biyografik hiç fark etmez ciddi anlamda belgesel izlerken çok keyif alıyorum. Tabii yüzde 60’ı yerli bir netflix belgeseli görmekten mutlu oldum çünkü bizim ülkemizdeki yapımcıların bunu çok göz ardı ettiğini biliyoruz. Ne kadar son zamanlarda Müslüm, Naim gibi filmler gelse de bu konuda dışarıda ki piyasaya göre çok gerideyiz. Tabii ne kadar yüzde 60’ı desem de ben netflix de dizi ayrıntılarına girdiğiniz de Amerikan Dizisi türünde olduğunu da görebiliyorsunuz. Biraz ironik gibi ama neyse.
Bence bu yapımı seyreden herkesin ilk dikkatini çeken şey ve belki de en çok hoşlandığım nokta kesinlikle prodüksiyon. Dönüp sinema, dizi tarihimize baktığımız da bence bu kadar yüksek prodüksiyonlu işler çok fazla yoktur. Yönetmen Emre Şahin çekimleri yaparken surlar gibi bazı noktalarda çekim yapsalar da genel olarak çoğu yapıyı kendileri hazırladığını söylüyor. Yakın çekim savaş sahnelerinde ve karakter detaylandırmaları da iyi çalışılmış diyebilirim.
Bir nokta da oyunculuklara değinmemiz gerekiyor. Şu çok kötü oynamış diyebileceğim bir performans açıkçası görmedim bunu abartmak için söylemiyorum, hepsinin çok sıkı çalıştığı belli. Aynı zamanda birçok kişi için de rollerini İngilizce oynamaları ilk olmuş ve hiç de sırıtmamış.
Son olarak ben senaryo konusunda ve bu yapımın bakış açısı konusunda ciddi şüphelere sahibim. Öncelikle her yakın çekim dövüş sahnesinde Osmanlı askerlerinin öldüğünü görmek biraz saçma değil mi? Şunu anlıyorum Osmanlı askerleri kat kat fazla tamam ama bu orduların savaş becerisini de görmemiz gerekirdi. Öte yandan 5 ve 6. bölüm de beni artık sıkan Giovanni Giustiniani mevzusu var. Bu önemli savaş kişiliğinin savaşta yeri çok büyük anlıyorum, Bizans’ın birkaç umudundan biri onu da anlarım ama tüm diziyi onun perspektifinde yaşıyoruz edası ne kadar doğru? İşte bunu anlamıyorum. Bir de bu yapım Fatih’in geçmişine sürekli gidip gönderme yapıyor bence çok iyi detay ama bu detaylardan hiçbirinde neden Fatih’in teknolojiye bakış açısı ve eğitiminden sekanslar görmedik ?
Uzun lafın kısası arkadaşlar benim için 6/10 bir belgesel dizisi oldu. Ciddi birkaç sorunu olsa da kendini bir günde izleten bir yapım. İyi seyirler 🙂
Benzer içerik:
Sizin için önerilenler
(2 oy, ortalama: 5,00, 5 üzerinden )
Loading...3 Comments
Cevap bırakın
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.
